1992 yılında Patika çıkmaya başladığında yeni (genç) seslere çok yer veriyordu. Şimdilerde bu durum değişmiş görünüyor...
Dergimize bugün vardığımız yerden bakacak olursak zamanın anlayışına, düşünüşüne uygun işler yaptığımızı söyleyebiliriz. Geçen süre iyi kötü görüntüsüyle geçmişin içinde kalmıştır. Başlarda dergicilik tutkusuyla yapıp ettiklerimizi çıraklık dönemi olarak kabul etmek doğru olur sanırım. Çünkü başlarda yeni adları yazın dünyasıyla buluşturmak adına birçok kişiye yer verilmişti. Dergicilik geleneğine uygun gibi görülse de bu tutumla yazın dünyasına kazandırılan yeni adların sayısı oldukça azdır. Şimdilerde bir düzeye ulaşmış yetenekli adların öne çıkmasını arzulayan bir anlayış içindeyiz. Bu konuda getirilecek sınırların ya da ölçülerin tamamen edebiyata ilişkin genel tutumla birlikte yürüdüğünü son sayılarımızın içeriği göstermiştir. Bu yüzden yazı gönderecek arkadaşların da dergimizde yayımlanan örneklere bakarak bir yol izlemesini isteriz. Böylesi elle tutulur metinler hem onlar için hem de bizim için yarar sağlayacaktır. Dergimizi izleyen yazarın, okurun bu sorumluluk duygusuyla bizi daha iyi yerlere taşıyacağına inanıyoruz. Sözgelimi bütün zamanlarda gelen şiirlerin çoğu, iyi bir şiiri karşılayacak metinler olmaktan çok uzak ve yüzlerceydiler. Şiir, yerine koyulabilecek şiirden daha has, daha ağır durmalıdır ki o sayfanın hakkını verebilsin.
Patika’nın meselelerinden biri de “dergiden başka bir şey olmayan dergi” olmak, bir değerler bütünü yaratmak. Bu bir dergi için nasıl sağlanır?
Yirmi sekiz yıldır çıkmayı başaran bir süreli yayının nasıl olması gerektiğini geçen zaman bize öğretmiştir. Dergimiz kendine özgü bir yapıya oturmuştur ama buna kalıplaşmış bir görünüm diyemeyiz. Yeniliklere açıktır. Günümüz yazınına yön vermek bakımından gösterdiğimiz çabaların boşa gitmesini istemeyiz. Düşünsel, eleştirel değerlendirmelerle dergiciliğe olan bağlılığımız sürmekte. Bir üstünlük yaratmak gibi çabamız yok, bu aklımızdan bile geçmez, kendine güvenen, okuruna güven verecek içeriğiyle bütün edebiyat severlerin dergisi olmak isteriz. Okurun ilgisini çekecek yazınsal ürünlerin etkisi izlediğimiz yolun doğruluğunu bize göstermekte ya da yanlışlığını. Yetersizliklerimizi gidermek için dergimizin konuşulmasını, tartışılmasını bekleriz. Değişik yorumlar üzerinde durup düşünerek yeni duyarlılıklar yaratabiliriz.
Derginin satış noktaları Adana, Ankara, Eskişehir, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Konya, Mersin, Ordu illerimizde bulunuyor. Başka yerlerde olanlar dergiye nasıl ulaşabilir?
Bizi tanıyıp izlemek isteyen okurlarımızın bize ulaşması çok zor. Her zaman sayısı sayısına bizi görmek, okumak isteyenlerin dergimize sürdürümcü olmasını istemek kaçınılmaz bir durum. Bizimle birlikte yan yana duracak okurların bize katacağı gücün beklendiğinin çok çok üstünde olacağı ayrıca bilinmeli. Gerçekten değer taşıyan dergilerin edebiyat çevresinden böyle istekleri varsa bunu hak ettiklerini düşünüyorum."
Cumhuriyet Gazetesi, Nurduran Duman